info@avehukuk.com+90 (312) 466 50 27

Dikkat edileceği üzere MÖHUK kapsamında teminat göstermesi istenen kimse, “dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişilerdir.” Yani davalı tarafın yabancı olması halinde teminat yükümlülüğü bulunmamaktadır. Yine bu cümleden olarak dava esnasında davacı tarafın yabancılık unsurunun değişmesi halinde (Türk vatandaşlığına geçme, alacağın temliki veya başka yol ile) teminat yatırma yükümlülüğünün de ortadan kalacağı söylenebilir.

Kanunda teminatın, nasıl tayin edileceği, miktarı ve ödeme zamanın ne olduğu konusunda açık ve özel bir düzenleme bulunmaktadır. Teminat, Hâkim veya icra müdürü tarafından yargılama masraflarını ve karşı tarafın olası zarar ve ziyanını karşılamaya yetecek miktarda re’sen belirlenmekte ve ilgiliye teminatın gösterilmesi aksi halde dava şartı noksanlığından davanın usulden reddedileceği ihtarı ile birlikte kesin bir süre verilmektedir.

Kanaatimizce teminatın, davanın aleyhe neticelenmesi halinde yargılama giderleri başta olmak üzere karşı tarafın uğraması muhtemel zararları karşılamaya yeter gayrimenkul, teminat mektubu, nakit para, tahvil vb ekonomik değere sahip her türlü şey olması mümkün görülmelidir. Ancak uygulamada, teminatın uyuşmazlık konusunun %15 – 20’si civarında bir meblağ olarak belirlendiği ve 2 haftalık kesin süre içerisinde Mahkemeye depo edilmesinin istenildiği görülmektedir.