Türk Ticaret Kanunu uyarınca senetlerin, “kambiyo” vasfını taşıması için her şeyden önce “belirli bir bedeli kayıtsız ve şartsız ödeme vaadi” içermesi gerekmektedir. Ancak teminat senetlerinin düzenlenme amacı zaten bir işin yapılması/görülmesi olduğu için burada kayıtsız ve şartsız ödeme vaadi bulunmamaktadır.
Hâl böyle olunca, teminat senetlerinin kambiyo senetlerine mahsus icra takibine konu edilmesi mümkün değildir. Buna karşın bono (senet) düzenlenirken onun “teminat senedi” olduğu yönünde bir ibare bulunmaması halinde ise, alacaklının kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapma olanağı bulunmaktadır.
Zira Yüksek Mahkemenin uygulamasına göre senet metni üzerinde tek başına “teminattır” ibaresinin bulunması yeterli olmayıp, ya senet metni içerisinde yahut ayrı bir yazılı belge ile takibe konu edilen senedin ilişkilendirilmesi gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14/03/2001 tarih E:2001/12-233 ve 20/06/2001 tarih, E:2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. İİK’nun 169/a maddesi uyarınca, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir.
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 2014/11410 E. 2014/13843 K. sayılı kararı : "Dava; bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı senedin teminat senedi olmasından bahisle takibin iptali istemine ilişkindir. Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir.’’Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK'nun 14.03.2001 tarih ve 2001/12-233 E, 2001/257 K. sayılı ve yine HGK’nun 20.06.2001 tarih ve 2001/12-496 sayılı kararları).